Oh be sonunda Şeytan’ın bacağını kırdık..
Bu maça gidecektim aslında ama şeytanın oyunlarına fazla kaptırınca kendimizi maçı da Beşiktaşıda unuttuk yalan yok..
İyi futbol, farklı galibiyet ve herşeyden öncesi özgüven..
Tebrikler Büyük Beşiktaş
İşte benim hikayem
9 Kasım yeniden diriliş olsun benim adıma..
Mutluyum..
Öyle böyle değil..
Madenden yaralı çıkıp ışığa çıkarken siyahlıklarına rağmen ona sarılan sarı etekli kadın kadar mutluyum
Bebekleri olmayan eşlerin seneler sonra eşin hamile haberi alan kadar baba kadar mutluyum
Korayın 90 artı 4 te Kadıköydeki gol sevinci kadar mutluyum..
Mutluyum işte !
Işığı gördüm içimde ışığı
Daha ne kadar mutlu olabilirim sorsana daha ne kadar mutlu olabilirim..
Esaret bitti..
Hemde öyle böyle değil, zerre his kalmadan bitti..
Şimdi sesli sesli bu şarkıyı söyleyeceğimiz VE MOTORLARI GERÇEK MAVİLİKLİKLERE SÜRECEĞİMİZ GÜNLERE DOĞRUU HAYDİ BAKALIM YOLA ÇIKIYORUZ..
Bişeyleri temiz sanıyordum..
Meğer o tertemiz dünyam aslında çoktan kirlenmişmiş..
Görmemişim etmemişim..
Yıkanmasına gerek yok zaten bembeyaz derken
Aslında dünyamın alt tarafında herşey kirliymiş..
Şimdi artık ayağa kalkma zamanı..
Yelizimle Dertleşme zamanı, dizi izleme zamanı, gülme gezme zamanı
Tuğbam ile Önderim ile Tertemiz Aşkları dedikodu zamanı
Mustafamla Beşiktaşı Vodafone’u dertleşme zamanı
Aylinim ile çay içme, kitap okuma zamanı
Elifim ile dizi izleme, tost yapma zamanı
Çoşkun Abimle gülme zamanı, iş konuşma zamanı
Hakanım ile bir daha ağlamama zamanı
Banum ile poğaça yapma zamanı
İhsanım ile resimlere gülme zamanı..
Gizemim ile kırarım onu kafasını deme zamanı
Faruk’um ile Android sürümlerini bekleme zamanı
Cem ile Felicia ve Alex zamanı
Escimim ile telefon modellerini tarışma zamanı
Yiğitim ile İskender yeme zamanı
Erdim ile devrim yapma zamanı
Büşram ile tartışıp barışma zamanı
Resulum ile mühendislik yapma zamanı..
Batuhanım ile kuru kayısı yeme zamanı..
Barışım ile Olimpiyata bu sefer Fener derbisine gitme zamanı
Müdür ile Olcayı tartışma zamanı
Abim ile bahis oynama zamanı..
Annem ile Babam ile yeniden doğma zamanı
vkforum ile kralkartal ile yeniden ayağa kalkma zamanı..
BEŞİKTAŞI SEVME ZAMANI
VODAFONE STADI için heyecan zamanı
Kartal GOL GOL deme zamanı..
Radyoda müzik dinleme zamanı
Tertemiz ibadethanerlerde RUHLARIMIZI TANRIYA YÖNELTME ZAMANI
Camide dua etme
Kiliside mum yakma zamanı
Çamlıca kuytularında doğru aşklara sarılma zamanı
Adalarda bembeyaz kalplerle bisiklete binme zamanı
Yeni araba alma zamanı
Hepsini sizlerle beraber yeniden yapma zamanı..
İYİKİ VARSINIZ..
İYİKİ KİRLİLERDE VAR
İYİKİ SİZİN GİBİ TEMİZLER HALEN ETRAFIMDA VAR…
BiZ KİRLENSEKTE TEMİZLENİRİZ DOSTLAR SAKIN KORKMAYIN
VİCDANLAR , AHLAKLAR KİRLENMESİN..
Yanımda olan herkese sonsuz yeniden teşekkürler
Sadece göğüsleri biraz büyük diye aşık oldum sanıyorsun bazen. Erkekler böyle. Tek kişilik yataklardan çift kişilik yatak arasındaki bölümü Aşk sanıyorlar. Kadınlarda bu aradan günleri mutlu aşk sanıyorlar. Doyumsuz insanlar.. Belki de bu yüzden kazanıyorlar.Ben dudaklarda yaşanan aşklardan daha çok el ele yürüyebilmeyi seviyorum. Kadınımın göğsü iri olmuş, beli ince olmuş umrumda olmuyor. Herşeye doymuş gibi bir halim var aslında ama öyle değil ben sadece aşkın saflığını seviyorum.. Tek kişilik yatakta sevdiğimin kokusu ile ömür tamamlayanlar var bu dünyada sanırım onlardan biriside benim..
Bu şarkı ne güzel şarkıdır böyle değil mi..
Bağıra bağıra söyleyesim geliyor şu an..
YALANCISIN YALANCISIN YALANCISIN SEN..
Her hafta artık İyiki varlarım olacak. Bu iyikivarlar asla bir sıraya göre yada önem sırasına göre olmayacak. Yaşadıklarım, o an hissettiklerim ve bunu hak edenler sırayla olacak. Bazen kişiler, bazen duygular bazen maddeler. Onlara iyiki varsınız diyeceğim.. Umarım sonsuza kadar hep iyiki varlar diyebilirim. Önce İlbuke ile başlayacağım. Pardon İlbukem ile. Onun yeri artık ayrı bende. Geride kalanlar şimdiden kusura bakmasın :))
İlbuke..
Herkes soruyor doğal olarak bana. Kim bu İlbuke diye. Herkese aynı yanıtı veriyorum bende.
“O Tanrı’nın bir armağanı sadece”..
Bütün sevgini, yüreğini verdiğimi düşündüğüm canımın ve malımın hiç bir kıymetinin kalmadığını inandırdığım bir anda yalnız kalmıştım sanırım. Çaresizlikti yaşadıklarım. Bunları şu an bile kelimelere dökemekte zorlanıyorum eskiyi anlatırken.Ne yapabilir insan o an. Ben söyleyeyim hiç bişey yapamazsınız. Çünkü yardım alabileceğiniz tek kişi kendi bencilliğini yaşayıp senin ne durumda olduğunu hiç düşünmüyor. Aşk acısı çekenlere hep aynı şeyleri söylerim. Boşuna çekmeyin arkadaş. Siz ağlarken her saniye onu düşünürken,düşündüklerin başka dünyalarda başkaları ile beraberler. Senleyken başlarlar yol yapmaya, yol tamamlanıncada giderler arkasına bile bakmadan.. Yoksa zaten hiç gitmezler. Onlar sevilmeyi severler..Bunu kabullenmek lazım. Onların gözyaşlarıda Allahlarıda hep yalandır. Sakın inanmayın onların Rab deyişlerine..Sakın kanmayın onların sen iyi insansın sözlerine.. Kabulu zordur bunun ama başarmak lazım..Başaramayınca Tanrı’ya dönmek lazım, Allah’ım bana yardım et demek lazım..
İşte o yüzden İlbuke Tanrı’nın bir meleği.. Bir gece gözyaşları içinde ettiğim dualardan sonra gönderilmiş bir Melek.. Bunu o bile bilmiyor ama ben onu düşünürken aklımda hep Tanrı var. Onun bana gösterdiği yol var. Bana ışık tutacak düşüncesi var. Dışardakiler gibi ağızlarından Rab sözü çıkmıyor ama saçtığı ışık inanıyorum ki Meleklerin ışığı. O kadar parlak ama gözümü almıyor beni hiç kör etmiyor. Ve bana hiç hissetmediğim kadar güven veriyor, güç veriyor. Düşüncelerimde yaşadıklarımı ruhuma hissettiriyor.
İşte o yüzden, İyiki varsın İlbuke..
Eskittiler be bu sözü. Eskiden derdim birisi bana “Sonsuza dek seni seviyorum” dese sıkılmam diye. Ama artık öyle değil. Ha seni seviyorum demişsin ha Volkan bu akşam güzel film var demişssin. Aynı etkiyi bırakıyor bende. Bunun için karşımdaki bana sevgisini her hareketiyle hissettirmesi gerekiyor. İlk cümlesinden son cümlesine kadar ben içindeki aşkı bulmalıyım..
Bunun nedeni ben değilim ama. Bunu eskittiler arkadaş. Her önüne gelen Seni seviyorum, her yeni tanıştığına seni seviyorum, her hoşlandığına seni seviyorum..
Beni sevdiğinizi söylemeyin arkadaş.. Ben beni sevdiğinizi hissedeyim bana yeter. Gidin o ağzınıza yakışmayan sözleri başkalarına söyleyin..Sizde rahatlayın bende..
Ha bu arada
Ben seni seviyorum ..
Bana yakıştı ama bu söz.. İçini doldurdum..
Muck 🙂
Günlerden bir gün, Kırlangıcın bir adama aşık olmuş.
Adamın penceresine konup şöyle demiş:
“Ben seni çok seviyorum. Lütfen pencereyi açıp beni içeri al da birlikte yaşayalım”.
Adam cevap vermiş:
“Olmaz öyle şey. Sen bir kuşsun. Bir kuş, bir adama aşık olur mu?”.
Kırlangıç bir süre sonra tekrar gelmiş:
“Lütfen pencereyi açıp beni içeri al. Birlikte yaşarız. Hem ben sana dost olurum. Hiç canın sıkılmaz. Birlikte yaşar gideriz”
Adam yine “Olmaz alamam… Git başımdan” diye cevap vermiş.
Zaman geçmiş… Sonbahar yaklaşmış… Kırlangıç üçüncü ve son defa penceresinin önüne konup adama tekrar şöyle demiş:
“Lütfen beni içeri al. Artık soğuklar da başladı. Dışarıda kalamam. Biliyorsun ben sadece sıcak havalarda yaşayabilirim. Beni içeri almazsan başka sıcak ülkelere gitmek zorunda kalırım. Lütfen beni içeri al da burada kalayım. Birlikte yemek yer, omuzuna konar, seni neşelendirir, sana yarenlik ederim. Hem sen de benim gibi yalnızsın…”
Adamsa: “Derhal git başımdan. Ben yalnız kalabilirim” demiş ve kuşu kovmuş. Adam, kırlangıç uzaklara gittikten sonra düşünmüş: “Ben ne akılsız bir adamım… Niye kırlangıçla birlikte kalmayı kabul etmedim? Ne güzel olurdu, yalnızlığıma ortak olurdu…”
Adam pişman olmuş ama iş işten geçmiş. Kendi kendine “Nasılsa sıcaklar başlayınca kırlangıcım yine gelir, ben de onu içeri alırım. Birlikte mutlu bir hayat süreriz” demiş. Ve penceresini sonuna kadar açıp beklemeye başlamış. Yaz gelince kırlangıçlar da dönmeye başlamış. Ama onun kırlangıcı gelmemiş.
Yazın sonuna kadar penceresini hiç kapatmadan beklemiş ama boşuna… Kırlangıç yokmuş… Dönen Kırlangıçların birine sormuş onu. O da “Ne zaman gördün onu en son?” diye sorunca adam, “Sonbahara girerken, yaklaşık 5 – 6 ay oluyor” diye karşılık vermiş. Kırlangıç durumu anlamış ve de adama demiş ki : “Boşuna bekleme, sen bilmez misin ki Kırlangıçların Ömrü zaten 6 aydır”.